24 Mar 2013

Bir peri masalı


Bir bir anılar,
Yok oluyorlar hafızamdan
Taşınmıyor duygular
Ve azalmayan acılar...

Çok denedim, Polyanna olabilmeyi
Çok istedim pembeliklerin dünyasında yok olup gitmeyi.
Belki bir şeker olmalıydım, suya battığında eriyen
Ve etrafına ondan geri , sadece...
Güzel kokular bırakabilen.
Onu bile yapamadım ben.
Bunca acının içinde bir yol aradım durdum hep.
En iyi kahramanlar erken ölürmüş ya..
Ölmeyi bile, beceremedim ben.
Hiç biri olamıyorsam , kötü olayım dedim.
Kötülüğü elime yüzüme bulaştırdım her zaman.
Hani sahte dünyada mutlu olanlar var ya...
En çok ta onlara imrendim ben.
Nasılda küflenmiş dudaklardan dökülüyor aşk nameleri.
En derinlerin de...
Çürük meyvelerin içindeki kurtcukların yaşam mücadelesi.
Ben -o- kurt bile olamadım işte.
Bazı zamanlar, bir peri masalında hissediyordum kendimi.
Ama...
Ne kıyafetim pembeydi, ne de ışıltılı bir taca sahiptim.
Elimde ,işe yaramaz bir değnek.
Bir şeye yarar belki.
Diyordum sadece.
Değneğimi uzattım başka bir çocuğa.
O sevindi...
Herşey onun olacak  sanıyor şimdi.
Büyüdüğünde o da verecek başka bir çocuğa,
Sihirli değneğini.
Hayallerin yıkıldığın an kırılan değneğin sesi değilmiş,
Meğersem...
Kalp kırıklarının parçaları..
Yürüdüğün yollarda diziliymiş.
Ayakların çıplakken.



Yazan:EVŞİN KAYA

Hiç yorum yok: