17 Ağu 2014

Engellerin İçinde Engelsizce Yaşamak


Engelsizce yaşamak istiyoruz.Hayallerimiz de zıplayabildiğimiz kadar yükseklere, koşabildiğimiz kadar hızlıca ilerlere , ya da küçük bir tekne ile gidebildiğimiz kadar  uzak diyarlara, mutluluklar ülkesi nerede ise; bizler de orada yaşayıp mutlu olmak istiyoruz. Sahi, var mı engelsizce yaşayabileceğimiz bir yer, ya da bir ev. Bizler seçmedik hiç birini. Ve hiç birimiz istemedik eksik olarak dünyaya gelmeyi. Sorulmadı da hiçbir zaman.Bizler sadece yaşamayı öğrendik, öğrendiğimiz kadarıyla da hayatta kalmaya çabaladık her zaman. Oysa ki biz engellerimizi görmezden gelmeye çalışırken , ya da bu savaşın tam ortasında iken ; sizler mayın döşediniz etrafınıza. Yaklaşanı uçururum dercesine, acıyan gözler üzerimizde iken gülümsemeyi dahi öğrendik bizler. Biz yaşamak için bir engel görmedik, mutlu olmayı bildik, kalbimizin kapılarını her daim sonuna kadar açmayı da başarabildik. Biz kalbimizin var olduğunu asla unutmadık, sizler ; eliniz ayağınız tutuyorken dilencilik yaparken, biz elimiz olmadan ayaklarımızı kullanmayı öğrendik ve ekmeğimizi kendimiz kazandık.  Sizler ayaklarınız varken yürümekten aciz davranıyorken, bizler protez ayaklarımızı kendi ayağımız gibi benimsemekten kendimizi alamadık. Çünkü bizlerin seçeneği yoktu. Siz kitapları, görmezden geliyorken, bizler dokunarak kitaptakileri yaşamaya çalıştık. Veyahut sizler insanları duymazdan geliyorken , biz ellerimiz ile birbirimizle anlaşmaya başladık. İşin aslı peş peşe gelen tüm zorlukların üstesinden geldik, engelli dediniz fakat biz engel tanımadık. Bunca güzelliğe rağmen yaşamak hala güzel, hala yürüyebiliyorsan, hala elin kalem tutabiliyorsa şükretmeyi öğrenmelisin. İnan ki sonradan senin olan bir şeyi kaybetmek çok daha zor. Doğuştan engelli olmak bir şekilde öyle yaşamın parçası haline geliyor. Fakat bir anda bir kazada kaybettiğin bacağın sana yokluğun ne demek olduğunu anlatıyor. Görmeyi çok seven gözlerinin bir anda gördüğü tek şey karanlık olduğunda psikolojik olarak bile çöküyorsun. En sevdiğin yemekleri yerken bir anda elinin yok olması, ve bunun gibi bir den fazlası. Engelli olmak bir suç değil. Bu şekilde yaşamayı öğreniyoruz. Umut etmeyi öğreniyoruz , umut etmekten asla korkmuyoruz. Her zaman yaşama sevincimiz dolup taşıyor yüreklerimizde, kalplerimizi siyaha büründürmüyoruz. Bizler hiçbir zaman vazgeçmemeyi öğrendik bunca zaman içerisinde, savaştık ve hala bu savaşın tam ortasındayız. Ne top var ne tüfek, koca menzilde kaybettiklerimiz aslında bizi biz yapan özelliklerdi. Bilinemedi, engel dendi. Bir isim kondu , çemberin dışına çıkarıldı. Halbuki çemberde olamayanlar; bizi dışlayanlardı. Kalbi olan girebilir dedik, cesaret edemediler. Farklı olan cazip gelmez dediler. İşin aslı biz bizi hor görenlere her zaman fazla geldik. Engelli dediler, sineye çektik. Yarımsın dediler görmezden geldik, hiçbir şey yapamazsın dediler; çalıştık çabaladık olmayan ellerimizle resimleri sergilerde sergilerken hiçbir zaman utanmadık. Kekemesin şarkı mı söyleyeceksin diye alay ettiler, şarkılarda akıllarını aldık. Kısacası biz hayallerimiz ile başa çıkmayı başardık, düşlerimizi kurup bir köşede bırakmadık, koşamasakta biz onları her gün kovaladık. Konuşamayan bu dilimiz, türlü işaretlerle sohbet etmeyi öğrendi. Şimdi sadece şükrediyoruz. Yaşayabiliyoruz, nefes alabiliyoruz. Vakit varken  ,şükredin. Bir eliniz olduğuna, konuşabildiğinize, yürüyebildiğinize, dünyanın tüm güzeliklerini görebilecek gözlere sahip olduğunuza… Sonradan kaybedilen her şey, daha zor öğreniliyor. Hepiniz risktesiniz, aslında bizler değiliz savaşta olan, sizlersiniz. Şükretmekten asla vazgeçmeyin. Şuan bunu okuyan gözleriniz olduğuna şükredin mesela. Bu kağıdı elinizde tutabildiğinize şükredin. Başkalarına okuyabildiğinize, onların size söylediği sözcükleri duyabildiğinize şükredin. Varlığınıza şükredin.Ve tüm nefes alan canlıları sevin. Sizler de dahil, bir gün ne olacağını bilemezsiniz. Ve hor gördüğünüz dışladığınız , engelli dediğiniz o insanın yanında yerinizi alabilirsiniz. Sevin ve şükürlerle yaşamasını öğrenin.Sizler, bizlerin engellerini görüp  hayata şükrediyorsunuz. Bizler ise  engellerimiz ile yaşayabildiğimize şükrediyoruz.



Evşin kaya

Hiç yorum yok: