30 Ağu 2012

Bağımsızlığın Bağlılığı

Bir vampirin gece yarısında saldıracağı kadar gerçekti tüm korkuları, kendisini bile bile korku tüneline sokuyor , gece tüm karanlığını üzerine örtmüşken kendi kendisine en korkunç cinayet hikayelerini anlatıyordu. Yağan yağmurdan , çakan şimşekten ve düşen gök taşlarından... Bunlardan bile bile korkuyordu halbuki hiç korkmadığı halde . Bir rol yapma oyunu gibi kolaylaştırmıştı. İşin mantığını bile kurmuştu , eğer aslı olmayan şeylerden korkarsa aslı olanlardan korkmayacaktı. Saklandığı ve ebenin onu bulmaması için çırpındığı tek oyun bir aşk idi. Aşktan da korkmuyordu aslında, görmediği hissetmediği bir duygu olmasından , insanların anlattıkları acıklı ve melankoli dolu hikayeler biraz tuhafına gidiyordu sadece. Bir kadına bağlanmak , bir aileden ayrılmak kadar zordu çünkü. Bağlanırsa kopacaktı, kadından değil kendisinden korkuyordu. Aşk insanı güçsüz yapan bir element gibiydi onun için fakat her gece rüyalarında gördüğü kadını da kafasından atamıyordu. Kendi söyledikleri ile çelişkide , yaşadıkları ile büyük bir çıkmazdaydı. Halbuki insan aşık olduğunda kendini değiştirmek istemesi son derece doğaldı. Ama değiştirmemesi de en gerekli olaydı. Araştırdı , tüm aşk makalelerini . Nasıl davranması gerektiğini , nasıl giyinmesi, nasıl konuşması...her ince ayrıntının altını çiziyor ve her birini bir elbise yapıp üzerine giyiyordu. Uymadı, kendisinin olmayan giysileri giymek ona hem yabancı hemde tuhaf bir görüntü sergilemesine sebep olmuştu. Tüm makalelerin ortak söylediklerini yaparak ve korkmadan yaklaştı kadınlara. Bilmediği tek şeyi ise sonradan öğrendi. İnsanların asıl aradığı tek özellik samimiyet ve dürüslüktü. Kadınlar bir bir elbisenin dikişlerini söktüler ve adamı çıplak bıraktılar. Ve işte o zaman anladı. Bir ruh'a istediğin kadar şatafatlı kıyafet giydir istersen giydirdiğin kıyafetli
insanı en lüks yerlerde gezdir... Yine kaybeden olması acınası hale sokuyordu durumu. Ruhlar birbirlerine anlatıyordu kendini, o konuşuyor ruhu tezatlarını söylüyordu hep.Böylece hiç bir kadınla uzun bir ilişkisi olmadı, tam da istediği gibi. Bağlanmadan , neşterle keser gibi bitiriyordu ilişkilerini tek hamlede. Hemde terkeden kendisi olmadan ah almadan vah demeden. Ve ne zaman ki gerçek bir ilişki istedi o  zaman sadece ruhunu anlattı. Ne bir kıyafet dikti ne de bir maske. Görünüşün ardındaki gizemi anlattı ve asıl olması gerektiği
gibi kendisini gösterdi , yalansız, özentisiz ve de en samimi halleriyle. İşte o zaman kazanan taraf olmuştu. İşin sırrı buradaydı ve o artık biliyordu.

YAZAN: EVŞİN KAYA

Hiç yorum yok: