29 Ağu 2012
Görünenin Aksi Sedası
Evdesinizdir, bir yağmur yağmaya başlar ansızın toprağın o mutheşem, tarifi bile edilemeyen kokusu sarar dört bir yanınızı. Hemen koşarak gidersiniz ,bir fincan kahvenizi alıp camın kenarına kukuman kuşu gibi yerleşmeye.. İzlemek istersiniz yağmur damlalarının tangosunu. Tam doğanın güzelliği ile başbaşa iken bir şimşek çakar aniden, ne oldu ne bitti anlayamadan önce görüntüsünü gösterip ardından ürkütücü sesini ,size en tiz tınısı ile sunmaya başlar. Ve beklemediğiniz o güzelliği aniden fırtınaların kum tanelerini birer birer savurduğu gibi içinizdeki o doğa harikasını alır götürür ve düşen bir yıldırım kaçışımızın sebebi olur. Bu kadar kasvetin ardından beliren sapsarı parlak altın saçlı bir kadını andıran güneş ana bize gökkuşağının 7 rengini gösterip gülümsememize de sebep olabilir ve yagmurların tangosu adlı oyunun bittiği sahnedir.
Elbette ki bazı şeyler uzaktan güzel görünür yakınındaysanız eğer; vay halinize. Ve de Atalarımızın dediği gibi ''davulun sesi uzaktan hoş gelir''. Çoğu zamanda ön yargılarımızdan sıyrılabilseydik eğer bu hayatta ; o zaman çirkin görünen şeylerin yakından güzel olabileceğini görebilirdik belki. Mantıklı düşündüğümüzde güzel olan yakından kötüdür ;o zaman kötü olan da yakından iyidir diye bir tezatlık kurabiliriz elbette. Ve elbette ki istediğimiz zaman istediğimiz olayı kendi lehimize çevirecek gücü barındırıyoruz içimizde. Tüm güç ön yargılardan ibaret , öğrenmemek sadece yargılamak asıl mesela.Tanıyıp görmek ve kendi kendine önyargıları çürütebilen insan olmayı isteriz her zaman. Her zamanda kendimizi koruma içgüdüsü daha baskın geldiğinden olsa gerek asla bir insanın kötü görünmesine ragmen iyi olduğunu kafamızın bir kenarına yazmayı akıl edemeyiz. Ta kii o insandan karşılık beklenmeyen bir iyilik görülene kadardır zoraki tanıma çabası. Asıl önemli olan ise ; herkesi kendimiz gibi sanıp safça yaklaşmamak değildir . Mühim olan insana kalp gözü ile bakıp ruhu irdelemeyi başarabilmektir. Bir ruh asla kirlenmez ,İnsan kirletmek istemediği sürece .Her insanın içinde iyilik sepeti bulunur ve sepetindeki iyilikler miladını doldurduğunda ise ; kötü olmaya da başlamaz ,sadece yaptığı iyilikler bir şekilde döner ve sepetine girer tabii karşılık beklemiyorsak eğer. Tabii gerçek olan ise; yapılan kötülüklerinde dönüp dolaşıp o sepeti dolduracağı olmasıdır.
YAZAN : EVŞİN KAYA
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder