26 Haz 2014

DOSTLUK

Tüm anılar, bir bir çöker kimi zaman. Bulutlar yükselir kara kara üstüne birden. Güneş görmek istersin, lakin dolu yağar aniden. İşte tam burada o atasözü aklına gelir; "Yağmurdan kaçarken doluya tutulursun" , sen hiç farketmeden. Yağmur ıslatır seni, ağlamaklı gözlerin kaybolur. Siler masmavi gökyüzü ,yüzündeki kederi. Sarılacak bir insan, başını yaslayacağın bir omuz, derdini sıkıntını anlatacağın herhangi bir varlık istersin hayatında. Kucak dolusu dostluklar, sevgiyle bakan gözler, teselli edebilecek tüm sözcükler. Nerede o dostlar ? Kapalı kutunda saklıyorsun hepsini. Pandoranın kutusu gibi kilitleri de üzerine takıyorsun bir bir. Hangisi açmayı bilirse ,ona " dostumsun " diyorsun. İşte pandoranın kilidi. Dostluk nedir ? Kilidi açan anahtar. Anahtar ise pandoranın gizemi. Tüm dostun olmayanlar ,bu gizemin içinde dizili. Bir bir seçiyorsun, Teker teker eliyorsun. Karabulutları kim kovduysa, derdini ona anlatıyorsun. Gözyüzü aydınlanıyor birden. Güneş gülümsüyor sana . Yüzün gülüyor dostun yanındayken. Halbuki yine o olaylar, yine tüm kederler... Hepsi yanında, aklında, kalbinin tam ortasında. Kazınmış duruyor öylece. Ne geçmişi değiştirebiliyorsun, ne de geleceğe hüküm giydirebiliyorsun. Yanında bir adam, tüm sırların, sakladıkların, dost adına verilenlerin hepsi onda saklı. Kurtarmış seni kara buluttan, yağan yağmurdan ve tutulduğun doludan. Şemsiye uzatmış belki... Belki de beraber ıslanmışsınız.. Belki bir rakı masasında açılmış kilidin anahtarı, belki de amansız bir kavganın ortasında 'merhaba' diyen gözlerle tanışmışsınız. Dostluk adı konmuş. Yıllarca yaşananların tapusunu almış gibi, biri ne yaşarsa yaşasın diğerine  " -Ben kefilim ona -der gibi. Koruyup kollamak, "kardeşten ötesin" diyebilmek ; Büyüklerin işidir aslında. Koca bir yürek. Tüm geçmişi unutturacak, yaralar kapanmayacak evet ama yine de her açılanı tekrar tekrar saracak. Kardeş dediğin canından can gitti mi, onda da hal kalmayacak." Dostumsun sen" dediğinde tüm akan sular duracak. Kızgın gözler ,bir masumiyete dönüşecek. Küfür eden tüm sözcükler, eğilip birbirinden özür dileyecek. Dostluk dedik ; tüm kara bulutları bir paratoner gibi kendisine çekecek. Ailesi olacak ama asla ailesinden ayırmayacak. Ve tabi ailesinin yerine de koymayacak. Ama aileden biri olacak. Dostluk dedik; rakı masasından şerefe demeden kalkmayacak. Anlatılan ne varsa hepsi o masada kalacak. Ama masa ile sınırlı da olmayacak. Dostluk dedik tüm anlatılanlar, en son toprakla birlikte yok olup kaybolacak. Dostluk dedik, yanlış yapmayacak, yapanı da uyarmasına gerek kalmayacak; çünkü yanlış yapanı dostunun yanına yaklaştırmayacak. Dostluk dedik; çünkü dostluk demek, tüm kelimelere  ihanet edip, kimsenin görmediği, bilmediği yeni anlamlar üretmektir. Kimsenin cesaretinden yapamadığı şeyleri gözünü kırpmadan önüne sermektir. Koca bir uçurumdan, düşecek olsan dahi o eli tutmayı bilmek demektir. En önemlisi;dostluk dediğin canına can, sırrına sırdaş, akan kana kan, gücüne güç,huzuruna huzur olmalı. Dostluk dediğin, getirmez kaza bela, derdine dert eklemez canı yanar onunda. Yalanları bir bir sıralamaz, bu pembe bu beyaz yalan diye. Sana yanlış yapmaz dost dediğin senin yanlışını da kapatmaya çalışmaz. Seni koruyup kollarken ,yanlışını düzeltir,yürüdüğün yol yanlışsa yolunu değiştirir. Öyle iki lafa da kırılmaz. Gerekirse tüm alfabeyi değiştirir. Ama bir tek seni değiştirmez. Dost dediğin seni yolundan etmez fakat yoluna çıkanları yolundan eder,yoluna seninle devam eder. İlerler. İşte dostluk böyle yürek işidir; birçok yürek ama tek yürekte birleşmek demektir. Dostluk kalmadıysa etrafında hata kimde? Sende mi onlarda mı? Dost dediklerin arkanı dönüp gittiyse; dost deme onlara , gelip geçmez dost öyle tek bir hamlede esen rüzgar gibi. Dost dediysen birine ,şeref sözü ver tut bütün sözleri kalbinde. Dost demek, yemin etmek gibi, ekmek kırmakla bozulmak fakat tek bir kalp kırıklığında parçalanır tüm yeminler. Çünkü dost dediğin kalp kırmaz,kırılanları toparlar. Çünkü dost dediğin seni arkandan bıçaklamaz, sırtındaki bıçakları çıkarır. Yine de o bıçakları kendi bıçaklamak için kullanmaz. Dost dediğin arkandan kuyunu asla kazmaz. Alır eline bir kürek ,kuyu kazanları kuyuya atar yine de seni o kuyuya adım attırmaz, yaklaştırmaz. Çünkü dost dediğin kalan son lokmayı da 2 ye 3 e böler yine de aç kalmana gönlü razı olmaz. İşte dostluk yürek işidir, şerefli insanların haddidir. Namuslu geçinipte kazık atanların işi olmaz,olamaz. Kısacası; Dostluk adamlık işidir, her erkeğe nasip olmaz.


EVŞİN KAYA